Ana Sayfa Yaşam Sağlık Tabakla Barışmak: Yemeğin Psikolojisi

Tabakla Barışmak: Yemeğin Psikolojisi

Tabakla Barışmak: Yemeğin Psikolojisi
Şehrin Lezzeti

Hepimiz yemekle farklı bir ilişki kurarız. Kimimiz yemek yapmayı bir terapi gibi görür, kimimiz sadece doyma eylemi olarak bakar. Ama bazılarımız için yemek bir savaşa dönüşür. Tabakla aramızdaki bu garip dans, bazen sandığımızdan çok daha karmaşık bir hikâye anlatır.

Yeme bozuklukları dendiğinde genelde aklımıza Hollywood filmlerindeki aşırı zayıf karakterler gelir. Ancak gerçek dünya o kadar basit değil. Anoreksiya, bulimia, tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi problemler, sadece görünüşle ilgili değildir; onlar birer çığlık. Çoğu zaman bu çığlık, “Ben buradayım, lütfen fark et!” demenin farklı bir yolu olur.

Duygularımız tabakta şekil alır. Stresliyken bir oturuşta biten çikolata kutuları, yalnızken yenilen abur cuburlar ya da kontrolü kaybetmemek için gün boyu sadece birkaç salata yaprağı… Aslında bu davranışların hepsi bize bir şeyler anlatmaya çalışır. Yeme bozuklukları genellikle özgüven, kontrol ya da hayatımızdaki boşluklarla ilgilidir. Ve belki de farkında olmadan, çözüm arayışımızı tabaklarımızda bulmaya çalışırız.

Bu konu, yemek dergisinde yazılacak kadar “hafif” bir mesele gibi görünmeyebilir. Ancak şunu düşünün: Yeme bozuklukları olan biri için mutfak, restoran ya da arkadaşlarla bir yemek buluşması bir mutluluk kaynağı olmaktan çıkıp bir mücadele alanına dönüşebilir. Oysa yemek, yalnızca bedeni değil, ruhu da doyurur.

Peki, yemekle barışmanın yolu ne? Öncelikle, kendimize karşı nazik olmalıyız. Tabağımıza koyduğumuz yiyecekler kadar, zihnimizde taşıdığımız düşünceler de önemli. Hiçbir yemek “kötü” ya da “yasak” değildir. Yemekle ilişkinizi iyileştirmenin ilk adımı, yemekle ilgili duygularınıza şefkatle yaklaşmaktır.

Ve belki de en önemlisi: Yardım istemekten çekinmeyin. Psikolojik destek almak, yemekle ilgili yüklerimizi hafifletmek için çok değerlidir. Unutmayın, kimse tek başına iyileşmek zorunda değil.

Bu yazıyı okurken bir fincan kahve ya da bir dilim pasta eşlik ediyorsa, belki de bugün tabakla barışmanın zamanı gelmiştir. Kendinize nazik olun, çünkü siz buna değersiniz.

Afiyetle ve sevgiyle kalın!

Şehrin Lezzeti