Nohut, kuru fasulye ve mercimek gibi bakliyatlar, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alırken, aynı zamanda sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmenin de önemli bir parçası. 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü’nde, bu değerli besin kaynaklarının önemi bir kez daha vurgulanıyor. Hasata’nın 500’den fazla kadın tüketiciyle gerçekleştirdiği araştırma, Türkiye’de bakliyatın mutfaklardaki güçlü yerini ve tüketicilerin doğal, güvenilir ve lezzetli ürünlere olan ilgisini ortaya koydu.
Bakliyatın Beslenmedeki ve Çevresel Önemi
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından önerilen ve 2019 yılından bu yana kutlanan Dünya Bakliyat Günü, bakliyatın beslenmedeki rolüne ve gıda güvenliğine katkısına dikkat çekiyor. Bakliyatlar, bitkisel protein kaynağı olmalarının yanı sıra, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede de önemli bir rol oynuyor. Örneğin, bir kilogram mercimek üretimi için yaklaşık 50 litre su gerekirken, bir kilogram kırmızı et üretimi için 13 bin litre su tüketiliyor. Bu da bakliyatların çevre dostu bir seçenek olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de Bakliyat Tüketimi ve Üretimi
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yıllık bakliyat üretimi 1 milyon tonun üzerinde. En çok tüketilen bakliyat ise 475 bin tonla nohut oldu. Nohutu 305 bin tonla kuru fasulye, 228 bin tonla kırmızı mercimek ve 35 bin tonla yeşil mercimek takip ediyor. Bu rakamlar, bakliyatın Türk mutfağındaki vazgeçilmez yerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Hasata’nın Araştırması: Tüketiciler Ne İstiyor?
Hasata’nın 500’den fazla kadın tüketiciyle gerçekleştirdiği araştırma, bakliyat tüketim alışkanlıklarını ve beklentilerini ortaya koydu. Araştırmaya göre:
- Kadınların %98’i düzenli olarak bakliyat tüketiyor.
- Tüketicilerin %41’i bakliyatın lezzetli olmasını önemsiyor.
- %19’u çabuk ve iyi pişmesini, %13’ü ise besleyici olmasını tercih ediyor.
Araştırma, tüketicilerin yöresel ve geleneksel lezzetlere olan ilgisini de gösterdi. Hasata, bu beklentileri karşılamak için coğrafi işaretli ürünler ve ünlü bölgelerden tedarik edilen bakliyatlar sunuyor.
Kelebeklenme Sorunu ve Hasata’nın Çözümü
Bakliyatların saklanması sırasında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan kelebeklenme (böceklenme), Hasata’nın kontrollü atmosfer teknolojisiyle çözülüyor. Bu yöntem, ürünlerin doğal yollarla korunmasını sağlıyor. Ayrıca, Hasata’nın kilitli flatbottom ambalajları, ürünlerin dökülmesini engelleyerek kullanım kolaylığı sunuyor.
Bitkisel Proteinlerin Yükselişi
Tiryaki Agro CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, bitkisel protein tüketimindeki küresel artışa dikkat çekerek, bakliyatların hem bugünün hem de geleceğin en değerli besin kaynaklarından biri olduğunu vurguladı. 2020’li yıllarda dünya genelinde bitkisel protein tüketiminin %200 arttığını belirten Tiryakioğlu, “Dünya nüfusunun neredeyse %30’u bitkisel bazlı beslenmeye yöneliyor. Bu eğilim, iklim kriziyle mücadele açısından büyük önem taşıyor” dedi.
Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Bakliyat
Bakliyatlar, sadece sağlıklı beslenme için değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek için de kritik bir rol oynuyor. Daha az su ve enerji gerektiren bakliyat üretimi, çevre dostu bir seçenek olarak öne çıkıyor. Tiryaki Agro, bu bilinçle hareket ederek, gelecek nesiller için sürdürülebilir ve sağlıklı bir gıda geleceği inşa etmek için çalışıyor.
Nohut, kuru fasulye ve mercimek gibi bakliyatlar, Türk mutfağının baş tacı olmaya devam ederken, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmenin de önemli bir parçası. Dünya Bakliyat Günü, bu değerli besin kaynaklarının önemini hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak için bir fırsat sunuyor. Hasata gibi markalar, geleneksel lezzetleri korurken, modern teknolojilerle tüketicilere en kaliteli ürünleri sunmayı hedefliyor.
Sağlıklı, lezzetli ve sürdürülebilir bir gelecek için bakliyat tüketimini artırmak, hem kendi sağlığımız hem de gezegenimiz için atılabilecek en önemli adımlardan biri.
